Azizler Filmi Yorumu | 2021
Çoğu kişi Azizler filmi izledikten sonra rezalet buldu ve hunharca eleştirdi dimi? Peki, ama neden?
O neydi öyle durağan cümleler, sonuca ulaşmayan hikayeler, yarım kalanlar, takılanlar, çocuk muydu o kimdi? Aa orada durun! Bir de şu açıdan bakalım. Azizler mi Deliler mi ? Normal olan nedir? deli olan kimdir? Hepimiz zamanla delirmiyor muyuz yaşadığımız dünyada? Git gide iç içe geçiyor normal deli tartışması. Ben de bilirdim dümdüz izleyip hunharca eleştirmeyi. Ancak biraz empati kurmayı tercih ediyorum. İşte Azizler filmi tam bir empati filmi.
Hep ‘normal’ dediğimiz açıdan mı bakmak zorundayız. Hayır. Etrafınıza bir bakın bazen düşünmüyor musunuz ‘ben bir simülasyonda mıyım acaba’ diye ya da Truman Show’u izleyenler bilir, Truman Show mu burası diye düşünenler olmuştur. İnsanlar her şeyi her zaman aynı şekilde yapıyorlar ve sürekli aynı şeyleri konuşuyorlar sanki. Tıpkı filmdeki gibi bir tek düzelik döngüsündeyiz sanki. Şimdi bu açıdan Azizle filmini anlatayım hemen.
İÇİNDEKİLER
Azizler Filmi Ne Anlatıyor?
Deliler Hastanesi’nde Aziz diye biri varmış En yakın arkadaşı Erbil’miş, Erbil yıllar önce ölen eşi Kamuran’ın fotoğrafı ile konuşarak zinde kalmaya çalışıyormuş, hastanedeki herkes kendi düşünce tarzına göre odalarını düzenlemişler.
Nitekim filmde oda seçimleri yani mekanlar oldukça iyiydi. Oda derken kişinin hayatını kastediyorum. Evini, yaşadıklarını ve yaptıklarını. Her neyse Aziz odasında ablası, eniştesi ve yeğeni ile birlikte yaşıyor. Yeğeni diyorum ama Benjamin Button’ı izleyenler bilir. Caner Aslında yaşlı doğmuş gibi. Anne babası da çocuk gibi. Yani aslında Caner oldukça yaşlı diyebiliriz. Tabii Benjamin’in yalnızca tipi öyleydi ama bunda da tam tersi işte. Çocuk görünümlü yaşlı. Huyundan suyundan da anlıyoruz zaten.
Anne ve baba formundaki delilerin Caner’i büyükbaba kabul ettiklerini fark etmemiş olamaz mısınız? Üstelik tımarhanedeki doktorda bir deli. Sevmediği hastalara doktormuş gibi davranıp teşhis koyuyor. Bakınız denyo teşhisi.
Tımarhanede bir de Alp var, kendini oranın sahibi sanıyor.
Aziz ile yakın olmaya çalışıyor, çünkü Aziz demek sevilen kişi demek, o da bunu uyguluyor. Bayağı takıntılı bu konuda. Bu arada Tımarhanede olanlar orayı çalıştıkları bir şirket zannediyor. Cevdet de o şirketin sinirli ve bencil kişisi. Bu yüzden Erbil’in kafasına avize düştükten sonra hastanede sigortasını sorgulayıp duruyor, yoksa çok saçma olurdu aynı şirkette çalışmaktayken bunun sorgulanması, sizce senarist bunu düşünmemiş olabilir mi?
Gelelim Burcu’ya. Burcu da Aziz’in aşık olduğu kız. belki yan odasındadır.
Tıpkı Erbilin Vildan’ı gibi. Vildan’da ayrı bir vak’a aslında. İnsanları uzun uzun inceliyor. Neyse Burcu Aziz’e kolye hediyesi verince, Aziz’de onu kaybedince hastanenin kantininde buluştuklarında Burcu bu konuya takılıp kalıyor ‘hiç çıkarmıcam demiştin o kolye nerde’ diye. Aziz de oda oda, hayat hayat kolyeyi arıyor. Nitekim Erbil öldükten sonra Erbil’in vasiyetinde bıraktığı odasına Aziz geçiyor da sonunda kolyeyi buluyor ve Burcu çözülüyor.
Filmin sonunda da Alp , Aziz’i çektiği videoları sinema saatinde gösterince tımarhanedeki tüm deliler Aziz’e hayran oluyor.
Herkes Aziz olmak istiyor. Böylece Azizler Tımarhanesi yaşayıp gidiyor. İşte sevgili Azizler şimdi nasıl geliyor kulağa film, çok gerçek değil mi karakterler? Tımarhanede olmak ister miydiniz yoksa zaten tımarhanede misiniz? Dünya normal bir delinin tımarhanesidir.
Azizler Netflix de
Bireyin yalnızlığı teması altında şekillenen Aziz ve tuhaf hikayesini izleyeceğiniz ve Netflix de yayına giren yapım pek çok kişi tarafından kasvetli, banal espriler ile dolu ve kesinlikle seyirci dostu olacak bir film statüsüne giremedi. Aziz’in kendi dünyası hatta kendi evreni içerisinde yalnız kalma arzusu ile dolu film maalesef ki seyirciden de geçer not almayı başaramadı.
Azizler film incelemesi ‘ni beğendiyseniz kanalımıza abone olmayı unutmayın 🙂
Azizler filmi sık sorulan sorular;