Saygı Dizi Yorumu
Saygılı olmanın kuralları mı var? Bu kadar basit mi? Kuralları olunca ve uygulayınca saygılı mı oluyorsun? Saygılı ol derken neyi kastediyoruz? Saygı dizi yorumu için sizlere bu yazımızı hazırladık.
Saygı aslında ölçülü davranmaya sebep sevgi duygusudur. Yani önce sevmen gerekir ki saygı duyabilesin. İyiliği, Sokağı, Engelliyi, Yaşlıyı, Hayvanı, herkesi her şeyi sevmekten geçer yaptığın davranış. O kadar saygısız kaldı ki dünya, diziler bile bunu göstermeye başladı.
Çoğunuzun tahmin ettiği gibi ‘saygı’ dizisinden bahsediyorum. Şu anda 1. sezonu tamamlanmış olan 8 bölümden oluşan Ercüment için neredeyse her şeyin saygısızlık anlamına geldiği dizi. Tüm saygısızlıkları ‘eyvallah’ıyla gösteren ancak eyvallah’ın ‘görürsün sen’ anlamına geldiği dizi. Saygı – Bir Ercüment ÇÖZER dizisi.
İÇİNDEKİLER
Saygı Dizi İncelemesi
Ercüment ÇÖZER’i Behzat Ç.’yi izleyenler hatırlar. Ama o dizi de tabii ki adından da belli Behzat Ç. Batman gibi iyi kahraman, Ercüment Çözer ise Joker gibi baş kahramanı çözüme ulaştıran kötü kahramandı.
Kötü derken kendi içinde tabii ‘saygı’ altında bir fikri olan, eli kolu her yere uzanan kimilerinin de Ercümentçi olduğu bir karaktere hizmet ediyor, işte dediğim gibi tıpkı Joker gibi. Nitekim Saygı dizisinde de görüyoruz ki hem iyi, bence hem de kötü olan, protagonist ve antagonist diyebileceğimiz bir Ercüment ÇÖZER karşımıza çıkıyor. Tüm saygısızlık yapanları kendi ekibi ile birlikte kurduğu rehabilitasyon merkezinde eğitmeye çalışan, daha çok bir eğitimden ziyade kişileri cezalandıran ve arada bir Ercüment ÇÖZER yerine Ercüment ÇİZER diyebileceğimiz bir alan.
Tabii dizi aslında Ercüment ile başlamıyor. Savaş ve Helen’in önce bir araya nasıl geldiğini izliyoruz. Dizinin ilk sahnelerinden biri Savaş’ın taksicinin rahatsız edici davranışlarından taksiciyi öldürmesiyle başlıyor. Gene Behzat Ç.’ye geleceğim ama birebire yakın bir sahne var bu iki dizide.
Aslında saygı Behzat Ç.’nin yalnızca bir bölümü gibi. Helen’in de kendisine saldıran iğrenç bir şahsı öldürmesiyle kahramanlarımız bir araya geliyor. Peki bu bir aradalık tesadüf mü? İsimlerden de anladığımız şu ki ikisi de ‘savaş’mak için bir aradalar. Gerçi savaş’ın arada bir sıvıştığını da gördük ama neyse. Burada Savaş dümdüz savaş, zaten ismi de bu yüzden açık bence. Ama Helen komplike bir karakter. Yunan mitolojisinde de bunu görüyoruz. Bu yüzden gücü ve ‘tek’ olanı simgeleyerek belki de Savaş’ın yanında çok daha farklı duruyor. Ercüment de onlarla ‘Süleyman’ olarak tanıştıktan sonra bunu dile getiriyor zaten. Sonra tabii Ercüment olduğunu açıklıyor.
Tüm bunların yanında Helen ile Savaş birer kişi öldürdükten sonra ‘bu dünyadaki hasta ruhlu ve sapık herkes ölmeli’ diye düşünüyorlar ve öncelikle kadın cinayetlerine odaklanarak kadınları öldüren erkekleri öldürüyorlar. Kendilerine de ‘adalet avcıları’ diyorlar ve sosyal medyada çığ gibi büyüyorlar.
Tabii hizmet ettikleri cinayetlerin sebepleri de anlaşılınca birçok kişi kendilerine destek veriyor.
Ancak bir kadın programında Hasret diye bir reyting avcısı var ki sansasyon ve gündeme gelmek için elinden geleni ardına koymuyor. Savcı var bide tabii maskeli katillerin peşinde. İşte komplo falan kuruyor sonra Ercüment araya giriyor ve komploya düşmüyor adalet avcıları.
Bir de tabii dizinin ilerleyen kısımlarında Ercüment’in hayatına odaklanılıyor. Ercüment’in doğduğu ve yetiştiği yer gösteriliyor ancak o bölümde, bölümün başlarında başka bir şey açtım diye kapattım, meğer bizim diziymiş. Tam bir dönem filmi gibi başlamıştı. Buradaki en önemli şey Hitler ile fotoğrafı olan babaannenin otoriter tavrı ve ‘okuma saati’ baskısı.
Biliyorsunuz rehabilitasyon merkezinde 9. hücre var. Diğer hücrelerde kimlerin olduğu ve ne yaptıkları nasıl cezalandırıldıkları gösteriliyor. İnsanlar eğitiliyormuş gibi öldürülüyor ama 9. hücrede kim olduğunu son bölüme kadar görmüyoruz. Birçok kişi Behzat Ç. dizisinde zıtlaştıkları için 9 numarada Behzat’ın olduğunu düşündü ya da olsaydı çok sevinecekler miydi bilmiyorum ama 9. hücreye Ercüment girdiği anda ‘okuma saati’ dedi. Evet siz de anladınız. Demek ki Nazi babaanne oradaymış kaç bölümdür ama çok yaşlanmış tabii.
Annesi Ercüment’in kız kardeşine hamileyken babaanne, anneyi öldürüyor ve eşini de yani kendi oğlunu da cinayetten hapise attırıyor, bunu da Ercüment’ in babasının hapisteyken yazdığı mektubundan öğreniyoruz. Tabii Ercüment tüm ailesini bu şekilde kaybediyor. Ercüment’ inde babaannesini kendi kuralları çerçevesinde rehabilite ettiğini görüyoruz.
Saygı Dizi Film Hakkında Aklımıza Takılan Sorular
Tabii dizinin genel çerçevesinin bu şekilde olmasının yanında birçok sorumuz hatta rahatsız olduğumuz yerler de var:
1) Neden Aybars ölüyor ? Sahte adalet avcısından biri olsun diyeymiş ama Aybars’ın öldüğü an 2. sezonun çıkmasını istemedim ben mesela.
2) Savcının kızı kurtarılıp neden ailesine teslim edilmiyor? O da savcı adalet avcılarının peşini bıraksın, olay kapansın diyeymiş ama 15 yaşında sonuçta başka türlü de olmaz mıydı?
3) 9. hücredeki babaanne 100 yaş civarında gibi. İnsan yaşlı bir kadına o muameleyi gördüğü zaman her şeyden sıyrılıp bir irkiliyor gerçekten.
4) Ercüment yüksek ses ile konuştuğu için, dedikodu yaptığı için, kolçağı paylaşmadığı için insanları rehabilite ederken neden bu kadar çok şiddete ve kana ihtiyaç duyuyor? Tıpkı babaannesi gibi çok otoriter ve baskıcı değil mi? Ve o kişileri ‘eğittikten’ sonra neden halkın içine karıştırmıyor da öldürüyor.
Hiç yakalanmamalarına değinmiyorum bile. Demek ki fikri bir yere kadar işliyor. Aslında bunu da savcıya söylediği şu cümlesinden anlıyoruz: ‘Ben insan değilim kavramım. Hakkım gasp ediliyor. Sinekleri avlamaktan bataklığı kurutamıyorum, ama bir gün olacak’ diyor. Burada Ercüment bir kavramsa ve eğitimden hemen sonra ya da eğitimin bir yerinde ‘saygısızları’ öldürüyorsa insanlığın kurtarılabileceğine de inanmıyor. Kısaca insanlık ölmüş’ü yaşatıyor.
5)Bir de tabi Savaş’ın ‘ceylan’ olayı var. Gene yaşadığı cinayetlerden sonra tıpkı Behzat Ç. gibi halisünasyonlar görmeye başlıyor. Mesnevi’de yer alan ceylan metaforuna atıf yapılıyor olabilir. Bu ceylan metaforu masumiyetin, nazikliğin ve hak terbiyesi almış kişilerin simgesidir aslında. Şimdi soru şu: Savaş her şeyden önce mi ceylan metaforuna dahildi yoksa her şeyden sonra mı?
Son bölüm ve son sahne de ise Savaş’ın Ercüment’in ormanına baskın yaptığını görüyoruz. Ercüment ve Helen’den oluşan Helen’in ‘biz’ olarak ifade ettiği dünyasına yanlış bir giriş yapan ve ceza almaya hak kazanan Savaş hücresinden dışarıya baktığında gene masum ceylanı görüyor ancak Helen yaptığı hareketle değil ama tipiyle bir savaşçı gibi minik ceylanı öldürüyor. İşte orada tıpkı kendi tabirleriyle öldürülmeyi hak etmeyen Aybars’ın öldüğünde olduğu gibi masumiyet ölüyor.
6)Şimdi soru şu: Masumiyeti bırakmak için onca çaba verilirken masumluğu çabasızca öldürme hangi metafora hizmet ediyor?
Şöyle bir düşünün? Kaç kere arabanın camından veya yolda yere çöp attınız? Sigara attınız? Kaç kere sokakta birine çarptınız ve özür dilemediniz? Kaç kere ‘sen benim kim olduğumu biliyor musun?’ dediniz? Kaç kere karşınızdakini rahatsız etmekten çekindiniz? Ve kaç kere bunların hiç birini ve türevlerini yapmadınız? Son sorunun miktarı artana kadar devam. Böyle güzel hayal kurdunuz mu?
Dünyayı değiştirmenin ilk adımı saygıdan geçer.
BlueTV Yapımı Saygı dizi incelemesi ‘ni beğendiyseniz kanalımıza abone olmayı unutmayın!
Saygı Dizisi hakkında sık sorulan sorular
Saygı dizisinin konusu nedir?
Sezonu beklenen Saygı dizisi oldukça ilgi çeken ve merak uyandıran bir konuya sahiptir. Behzat Ç. dizisinde anti kahraman olarak geçen Ercüment ÇÖZER’in ‘Saygı’ olarak nitelendirdiği davranışlara yapılan anti bir davranış, düşünce olduğunda uyguladığı ceza sistemini ve bu sisteme ayak uyduran kişilerle yeni bir adalet sistemi oluşturmaya yönelik yaşam biçimini anlatır.
Saygı dizisinin IMDB puanı Kaçtır?
Saygı dizinin IMDB puanı 7.7’dir.
Saygı dizisinin yönetmeni kimdir?
Ali Tanet Baltacı
Saygı dizisi kaç sezon ve bölümden oluşuyor?
Saygı dizisi 1 sezon ve 8 bölümden oluşmakta olup Blu Tv’den diziyi izleyebilirsiniz.
Saygı Dizisi Oyuncuları Kimlerdir?
Oyuncularından Miray Daner Helen olarak, Boran Kuzum Savaş olarak, Nejat İşler Ercüment Çözer olarak, Rojda Demirer Hasret olarak ve Erkan Can Yavuz olarak karşımıza çıkıyor.